• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Arma Tipleri ve Yelken Ayarları


ARMA TİPLERİ

Sloop arma  veya şalopa günümüzde gezi teknelerinde en çok kullanılan armadır. Sloop yelkenli arması kabaca tek direk, tek bumba, tek ön yelken (genova veya flok) ve ana yelkenden oluşur. Direkbaşı armalı teknelerde genova, çarmıklardan daha da geriye doğru uzanır ve genellikle ana yelkenden yüzey olarak daha büyüktür. Baş ıstralya direğin tepesine kadar çıkar, genellikle daha kalın, bükülmeyen direkler söz konusudur. Kesirli armalarise, direk başı armadan farklı olarak, genova ve baş ıstralya bağlantısının direğin en tepesine bağlanmamasıyla kolayca fark edilir. Bu tip armalarda genova nispeten küçük, direk –özellikle tepesine doğru- gittikçe incelir, ana yelken yüzey olarak daha büyük, bumba daha uzundur. Kıç ıstralya ve varsa pupa çarmıkları ile direk geriye doğru bükülür, bu sayede direk ve ana yelken trim edilir. Daha performanslı armalar olduğu için yarış yelkenlilerinde tercih edilir.



Cutter 
veya kotra armada tek adet direk teknenin ortasında yerleştirilmiştir. Çok büyük bir ön yelken yerine iki daha küçük yelken ile donatılmıştır. Cutter arma, daha az sayıda mürettebata ihtiyaç duyar. Özellikle armanın küçültülmesi gereken sert hava seyirlerinde ön yelken direğe yani ağırlık merkezine doğru küçültüleceği için dengeyi arttırır. Uzun mesafe seyirleri için planlanmış nispeten büyük teknelerde kullanılır. 



Yawl arma iki direkli bir armadır. Büyük yelken alanı olan teknelerde yelken büyütme ve küçültme manevralarını kolaylaştırmak için iki direk ve daha fazla sayıda yelken oluşturulur. Öndekine ana direk, arkadakine mizena direği denir.

Keç arma yine iki direkten oluşur.  Mizena direğinin iyice arkaya, genellikle kokpitin ve dümen dolabının arkasına yerleştirildiği yawl armadan farklı olarak, keç donanımda arka direk ana direğin boyuna yakın olup, ortaya daha yakındır. Dümen dolabı ve kokpit genelde her iki direğin de arkasında kıça yakındır. Yelken alanını kabaca üç eşit parçaya böldüğü için küçültme manevraları kolaylaşmıştır, bu yüzden uzun mesafeli seyahat amaçlı dizayn edilmiş teknelerde sıkça kullanılır. Burada anlatılmayan daha az kullanılan armalar da mevcuttur. 
Armalar aynı zamanda yelken şekillerine göre de sınıflandırılabilirler. Geçmişte en çok kullanılan armalar, uzun bumbalar, kare yelkenlerle karakterize Randa armalardı. Kısa ve kalın randa arma direklerinin yerini ince ve uzun direkler ve bunlara çekilen üçgen yelkenler aldığında, uzun radyo antenlerine ithafen, bu tür armalara radyonun mucidi Marconi’nin adı verildi. Günümüzde randa armalar gittikçe daha az kullanılmaktadırlar. 

Kabasorta armalar, alt uçlarından serbest, üst yakalarından bir serene sabitlenen dört köşe yelkenleriyle kolayca ayırt edilirler. Yüzyılın başında ticaret yelkenlilerinde sıklıkla kullanılan bir armadır. Kabasorta armalar genelde performanslı olmakla beraber, rüzgara yaklaşılması gereken orsa seyirlerde Marconi armalarla karşılaştırıldığında başarısızdır.

YELKEN AYARLARI

Yelken seyri yelkene gelen rüzgarın en iyi şekilde kullanılması prensibine dayanır. 
Rota belirlendikten sonra ve bu rotada sabit olarak seyredilirken, yelkenler yapraklanana kadar ıskotalara boş verilir. Yelkenlerin bir bölümünün ya da tamamının yapraklanıyor olması, o bölümün ya da tüm yelkenin gelen rüzgara paralel olduğunu gösterir. Bu durumda yelken gerektiği gibi dolmuyor, tam performansla çalışmıyor demektir. 
Seyirdeyken, rüzgar ile karşılaşan ilk yelkenin ayarı ilk önce yapılır.



Rüzgara yakın orsa ve apaz seyirlerde bu ön yelkendir, pupa seyirlerinde ana yelkendir. 
Yelkenin her iki tarafında da bulunan hafif tüyler uygun açıyı ayarlamada çok yararlıdır.  Seyir fenerlerinde olduğu gibi sağdaki yeşil soldaki kırmızı renklidir. Seyredilen kontraya bağlı olarak bunlardan bir tanesi rüzgarüstü, bir tanesi rüzgaraltıdır, genova da orsa yakasına yakın, üç sıra halinde olur. Her 3 sıranın da sağlı-sollu tüylerin birbirine paralel olması en uygun yelken ayarının yapıldığını gösterir.

Rüzgarüstü tüylerin paralel olması, rüzgaraltının düşük veya havalanamıyor olması, rüzgarın tekneye ve yelkenlere çok açık bir açıdan geldiğini ve ıskotaların kasılı olduğunu düşündürür. Iskotalar laçka edilerek, rüzgaraltı tüyler havalanmaya başlayıp, rüzgarüstündeki tüylerle paralel oluncaya kadar ayar yapılır. Bunlar yapılırken rota değiştirilmez ve sabit tutulur. Rüzgardaki yön değişikliklerinin ve dalga hareketleriyle yalpalanmanın bu ince ayarları değiştireceğini unutmamak lazımdır. 


Genova tüylerinden rüzgarüstü 3’ünün de aynı olmasını sağlayan, genova arabasının yeridir. Araba arkaya alındığında üst taraf tüyleri boşalır, öne alındığında alt taraf tüyleri bozulur.
Ana yelken ayarı için bumbanın orta hat ile olan açısı değiştirilir. Doğru ayarlanmış bir genova ve araba ile, ana yelken iskotası orsa yakası yapraklanmaya başlayana kadar laçka edilir. Bazı ana yelkenlerde aynı genovada olduğu gibi tüyler bulunmaktadır. Aynı prensibe dayanarak çalışırlar.

Formu itibarıyla her iki yelken de ön taraftan, başka bir deyişle orsa yakalarından başlayarak yapraklanırlar.



Ana yelkende genovaya kıyasla daha çok ayar mekanizması vardır. Bunlar araba, cunningham, pupa palangası veanayelken gergisidir. Iskotanın yerini tespit eden araba, sert havalarda rüzgaraltına, hafif havalarda rüzgarüstüne doğru ilerletilir. Bu sayede yelkenin toru ihtiyaca göre azaltılmış veya arttırılmış olur. Pupa palangası yelkenin torunu öne aşağıya çeken bir diğer elemandır. Sert havalarda boşu alınır. Pupa seyirlerinde, özellikle kavança sırasında bumbanın havalanmasını engeller. Cunningham ana yelkenin orsa yakasını aşağıya doğru çeker, yelken içindeki kırışıklıklara engel olur, toru aşağıya doğru indirir, sert havada gergin tutulur. Ana yelken gergisi ana yelkenin ıskota yakasını bumbanın ucuna doğru gerer, toru azaltır. Sert havalarda boşu alınır. 

Bunlara ek olarak her iki yelkenin de güngörmez yakaları boyunca uzanan, yelkenin içine tespit edilmiş bir gergi daha mevcuttur. Yelkenin serbest kenarında oluşacak yapraklanmalarda bunun boşu alınır.

 





Yarış Kuralları